Bir set, kırmızı, kahverengi, siyah – beyaz ve turuncu mutfaklardan sonra, burası yeşil mutfaklara kendini hizmete adamış bir kolondur. Bu mutfaklar sadece onun incelikli tonları nedeniyle değil aynı zamanda tasarımıyla sağlıklı yaşama ilham verir. Yeşil renk, zenginlik, refah ve büyümeyi simgeler. İyi bir yemek ve ziyafete adanmış yerlerde bunları kurmak için ne de güzel bir yer.

Küresel ısınmadan doğan çevre felaketleri insanları doğaya daha çok yaklaştırdı. Stresli şehir yaşantısında rahatlamak için yeşil tonlar çok sık kullanılmaya başlandı.  Yeşil renkte Mutfak dolaplarına çok yakıştı. Birbirinden güzel mutfak dolabı modelleri 2011 yılına imza atıp atmayacağını, göreceğiz.

Bu koleksiyon daha önceleri zengin tasarımlar yaratmış çalıştığımız bazı parlak tasarımcıların işlerini yansıtır. Daha fazlası için aşağıya bakınız.

Bir mutfak gelen olarak sadece yemek pişirmek için kullanılan bir yer değildir. Bazı öğünlerin yendiği, hoş sohbetlerin döndüğü bir ortam olarak da kullanılır. Eğer ev içinde özel durumlar dışında, günlük olarak kullanılan ayrı bir yemek yeme alanı da bulunmuyorsa, ki bu direkt yemek odası veya başka bir odadaki bir masa olabilir, ev içinde tüm öğünler burada yenir. Masanın hazırlanması, yemek yenmesi ve yemek sonrası sohbetini de katarsak, bu bizi ortalama bir evde aile bireylerinin veya ev arkadaşlarının sadece yemek boyunca bile en az birkaç saat beraber bulundukları gerçeğiyle yüz yüze bırakır. Bu yüzden mutfak tasarım ve dekorasyonunuzda yaptığınız seçimler hem ev içi yaşamınızı, hem kişisel zevkinizi, hem de sosyal ortamınızı ilgilendirir.

Genel olarak, bir mutfak, tüm yukarıdaki özellikleriyle iki bölüme ayrılabilir: çalışma alanı, yeme alanı. Çalışma alanı yemek hazırlanması için kullanılır. Ürünlerin saklanması, hazırlanması, pişirilmesi, hazırlanmış yemeklerin servis edilmesi, bulaşıkların yıkanması ve artıkların atılması gibi işlemler bu alanda yapılır. Tüm bu hazırlıklar için yeterli genişlikte saklama alanları (mutfak dolapları, derin dondurucu, buzdolabı, kiler, vb.), yeterli alana sahip, üzeri düzgün ve prüzsüz bir tezgah, eğer tezgah tasarımsal veya teknik nedenlerle (evin veya mutfağın yapısının uygun olmaması gibi) yeterli değilse uygun bir masa gerekir. Yemeklerin pişirilmesi, servis, bulaşıkların yıkanması gibi işlemlerin daha kolay ve verimli yapılabilmesi için ise her şeyin elinizin altında olması sizin için en uygun ortamı yaratacaktır. Burada tekrardan devreye mutfağın iç tasarımı girer. En kolay hazırlık ve servis açısından tencerelerinizin, yemek takımlarınızın, hatta sonraki işlemler için bulaşık makinenizin ve çöp kutunuzun bile nerede olduğu önemlidir. Mutfağınız tabii ki sizin için önemli ve çalışması kolay bir alan olmalıdır, ama güzel tasarlanmış bir mutfak size sadece kolaylık değil, zaman da kazandırmalıdır.

Yemek yeme kısmına gelirsek, hatta evinizde yemek yediğiniz masayı da mutfağınızın içinde sayarsak tekrardan konumun önemine dönüyoruz. Hangimiz tuzluğu, kaşıkları veya başka bir şeyi unuttuğumuzda evin en uzak köşesine gidip geri gelmekten hoşlanırız ki! Hem verimli yerleştirmemiş bir yemek masasında servis işi de bize zorluk çıkartır. Özellikle kalabalık davetlerde, aile yemeklerinde sürekli mutfağa gidip gelmemiz gerekebilir. Yemeklerimizi mutfağımızdakimasamızda yiyorsak işimiz çok daha kolay olacaktır. Yine de yerleşimsel sebepler veya kalabalık davetler yüzünden evimiz buna elverişli olmayabilir. Yemek yenilen yerin mutfağa mümkün olduğunca yakın olması her zaman kolaylık sağlar. Burada da iş mutfak tasarımından da öte, evin genel tasarımına kadar gider.

Rahatça hazırlanıp, rahatça servis edilip, rahatça toparlanabilen bir öğün size hem zaman kazandıracak, hem de insan iletişimini en çok pekiştiren şeylerden olan “yeme” eylemini daha zevkli, daha verimli hale getirecektir. Bu da aileniz ve arkadaşlarınızla olan ilişkilerinizin, hem de hiç aklınıza gelmeyecek oranda, ve basit bir tasarımcılık macerası sonrasında gelişmesi anlamına gelir.

Maalesef ki, geçtiğimiz yüzyıldaki mimarlar dekorasyon ve tasarım konusunda yaptıkları işlerin hepsiyle sonuna kadar övünebilirler, fakat çoğunun kayda değer iç konumlandırma problemleri var. Bu evin bir bölümünü, ya da kafamızda daha kolay canlandırmak için bölmesini diyelim, nereye koyacaklarından, bölmenin büyüklüğüne kadar; bölmelerin birbirlerine göre açılarından, uzaklıklarına kadar birçok alt başlığı içeren bir problemler bütünü. Olayın bizi en çok ilgilendiren kısmına gelirsek: sanki özellikle geçtiğimiz yüzyılın son yarısında çalışmış hiçbir mimar mutfağın yemek hazırlanan yer olduğunu bilmiyormuş gibi!
Konumlandırma açısından, yemek yaptığımız, yediğimiz, arkadaşlarımızla sohbet ettiğimiz, arada uğrayıp bir şeyler atıştırdığımız mutfağımız mükemmel olmayabilir. Ama bunu değiştirmek veya var olan imkanları en iyi biçimde kullanmak da bizim elimizde. Mutfak, herhangi bir evin en önemli bölümlerinden biri. Yıllar boyu inşaatçılar ve mimarlar tarafından üzerinde en çok durulmaya çalışılan, ve yukarıda da belirttiğimiz gibi genelde başarılı olunamayan bölümler mutfaklar ve oturma odaları. Bazen, belki de sadece bu yüzden, çok çılgın bir tasarımcıya denk gelmediysek, banyomuzda, balkonumuzda değil ama oturma odamızda misafir ediyoruz mutfağımızı. Bu şekilde, mutfak bizim için sadece yemek hazırlanan yer değil, adeta ailedeki iletişimin merkezi haline geliyor. Tabii ki bazıları buna katılmayabilirler. Çünkümutfağınız mutfağınızdır, oturma odanız ise oturma odanız. Birçok insan için, belki de yıllardır alıştıkları bu olduğu içindir, evin her bölmesinin, odasının kendine ait bir amacı vardır ve çok uç durumlar dışında o bölüm, ya da oda bu amaç doğrultusunda kullanılır.
Mutfağınızın evinizin ortasında ya da kenarında olmasının da kendine ait avantajları, dezavantajları vardır tabii. Mutfakeşyaları, çeşitli pişirme alet ve cihazları, yemek takımları, ihtiyacınız olabilecek şeyleri koyduğunuz dolaplar, çekmeceler ve benzeri şeyler, evinizin “ortasında” duran bir mutfakta, aynen ifadede de belirtildiği gibi: ortadadırlar. Oturma odanızda ailenizle, arkadaşlarınızla sohbet ediyorken veya televizyon seyrediyorken sadece birkaç adım atarak karnınızı doyurabilir, bulaşıklarınızla ilgilenebilir, sonraki bir zaman için -mesela akşam yemeği- çeşitli hazırlıklar yapabilirsiniz. Öte yandan, mutfağınızın insanların sürekli sirkülasyon halinde oldukları, ister evde yaşasın, ister misafir olsun herkesin uğradığı ve zaman geçirdiği bir noktada olması pek hijyenik olmayabilir. Daha da küçük ama garip bir nokta olarak, eğer birkaç gün hastaysanız, acil bir işiniz çıktıysa veya kısacası mutfağınızın düzeniyle ilgilenemeyecek durumda kalmışsanız, habersiz gelen bir misafir, hem de eğer ki önemli bir misafirse, sizin için büyük bir stres unsuru olabilir. Mutfağın da tabii ki sosyal bir yönü olabilir çoğu zaman, fakat bu sosyalliği sürekli ortada bulunan bir mutfakla her zaman kontrol edemeyebilirsiniz.
Ek olarak, bunun adı mutfak olduğuna göre burada yemek yapılacak, değil mi? Kendine ait bir odaya çıkamamış bir mutfak, her zaman evi belki güzel, ama yıllardır yemek yiyen bir insan için bile bazen rahatsız edici olabilen kokular içinde bırakmaya mahkumdur. Yemek yapmaya merak sarmış ev arkadaşınız soğan soyarken, siz televizyonda izlediğiniz bir komedi filmine ağlamak zorunda kalabilirsiniz. Tüm bu sorunlar düşünüldüğünde, rahatlık ve tam teşekküllü sosyalliğe önem veriyorsanız -eğer çılgınlar gibi günde on defa temizlik yapmaya alışamayacaksanız- hijyen gibi, yemek kokuları gibi sorunlara göğüs germeniz gerekebilir. Eğer siz de her odanın bir amacı olsun, başka amaç için kullanılacaksa da sizin kontrolünüzde kullanılsın istiyorsanız, bazen ailenizden veya ev arkadaşlarınızdan uzak kalarak, apayrı bir odada, bambaşka bir şey yapıyormuşsunuz gibi hissedebilirsiniz. İkisini de aynı anda elde etmek, ortalama bir tasarımda çok zor görünüyor.

Mutfağınızın veya Evinizin ortasında ada mı?

Modern mutfak tasarımlarında mutfak adaları yavaş yavaş standart öğeler olmaya başladılar bile. Bunun sebebi birçok avantaja sahip olmaları tabii. Bu adalar size sadece daha çok tezgah üstü alanı, dolayısıyla daha çok hazırlık alanı sunmuyorlar; ayrıca daha çok depolama alanınız da oluyor.
Yeterince büyük bir adacık ile hem yemeklerinizi rahatça hazırlayabilir, pişirebilir, hem de rahatça servis yapabilirsiniz. Çok ciddi yemekler dışında, kahvaltılarınızı yaparken, dostlarınızla keyifli bir şekilde çay, kahve içerken masa olarak da kullanabileceğiniz bu adalar, yakın arkadaş toplantılarında size güzel bir parti ortamı da sağlayabilir. Ortalama bir mutfak tezgahının tek yönlü çalışma ortamından sonra, kendinize ve yapacağınız yemeğe daha uygun açılarla çalışmak hem yemek yapma keyfinize, hem de sağlığınıza iyi gelecektir. Sadece kullanım şekilleri açısından da değil, kullanabileceğiniz alan yaratmak konusunda da yardımcı olacak bu adalar size.
Zaten üzerinde uzun süre düşünüp kurduğunuz mutfağınız için ek alana ihtiyacınız varsa bile bu adaları kullanabilirsiniz. Ek depolama alanı, basitçe kolay kullanım demek aslında. Daha az kullandığınız yemek takımlarınızı, her gün ihtiyacınız olmayan küçük elektrikli cihazlarınızı size gayet büyük bir yer sağlayan bu adanın herhangi bir yerine koyabilirsiniz. Veya sadece çocuklarınızın ulaşmasını istediğiniz, normal şartlarda yüksekteki mutfak dolaplarınıza koyduğunuzda ulaşamayacakları şeyleri buraya koyarak onlara daha kolay ulaşım sağlayabilirsiniz. Mutfak adalarının standart tek yüzlü mutfak dolaplarına göre en büyük avantajı, köşelerde veya tasarımsal nedenlerle ulaşılamayan bölgelerde fazlaca boş kalmak zorunda kalan ölü alanı barındırmak zorunda olmalarıdır.
Ek olarak, tabii ki sadece ortadaki bir adadan oluşan bir mutfak bile yaratabilirsiniz evinizde. Buraya ekstradan bir fırın, bulaşık makinesi veya çöp öğütme aleti bile koyablirsiniz. Bu tamemen yaratmak istediğiniz mutfağa bağlı. Kendi istediğiniz gibi tasarlayıp evinizin, mutfağınızın da el verdiği kadarıyla uyguladığınız fikirlerle bu ada evinizin, mutfağınızın çok daha güzel görünmesini, çok daha kullanışlı olmasını sağlayabilir. Burada da sizi bağlayan birkaç durum ve karar olacak.
En önemlisi, kullanımı kolaylaştırmak ve yer açmak istiyorsunuz ama, bu ada için yeriniz var mı? On beş metrekarelik bir alan için ortada durup yolu tıkayan, hareketinizi kısıtlayan bir eklenti pek istenesi bir şey değildir tabii. Ayrıca mesele sadece yanından geçmek, etrafından dolaşmak da değildir. Bu adaların dolap kapaklarının, çekmecelerinin açılması, içine yerleştirdiğiniz cihazların kullanımı için ekstradan yer de gerekmektedir. Sonuç olarak, büyük bir ev veya mutfak için bu tarz adalar oldukça kullanışlı olabilirler, fakat küçük ve küçük-orta boy mutfaklar için biraz önce bahsettiğimiz şekilde götürüleri de vardır. Önemli başka bir konu da, eğer yeriniz ve zevkleriniz uygun ise, bu adanın tamamen yeniden kurulan bir mutfak için mi, yoksa kurulu bir mutfağa ek olarak mı düşünüldüğüdür.
Eğer yeni bir mutfak tasarlayacaksanız, konum dışında standart/klasik mutfak dolabı tasarımından sapmanız pek gerekmeyebilir. Fakat zaten mutfağınızda değiştirebileceğiniz kısımlar sınırlıysa, mümkünse yeni eklentilerinizi eskilerine uydurmaya çalışmanız gerekiyor. Tabii ki bir mutfağı sahiplenebilmeniz, içinde yaşamınızın küçük de olsa önemli bir bölümünü geçirebilmeniz açısından kişisel zevkleriniz ve ihtiyaçlarınız ön planda olacaktır. Fakat bir profesyonele danışmaktan hiçbir zarar gelmez. Farklı fikirler, kabullenilmeseler bile ufkunuzu açacaklardır.

İtalyan Mutfak Dolabı Modelleri

2012 Mutfak Dolabı Modelleri